2021 RUNFIRE SALT LAKE ULTRA MARATONU 40K YARIŞ RAPORU

En söyleyeceğimi başta söyleyerek başlayayım; 21 Ağustos günü Tuz Gölü’n de olmak yerine başka ne yapabilirdim? Denize giderebilirdim, ormanda doğa yürüyüşü, bisiklet turu veya hafta sonu uzunu koşabilirdim, en kötüsü evde miskin miskin vakit geçirebilirdim. Tuzun üzerinde o sonsuz beyazlıkta, o sıcakta koşarken hep bunlar geçiyordu kafamdan. Ben ne yapıyorum, neden burada koşuyorum dedirten bir yarıştı. Peki koştuğuma değdi mi? Kesinlikle. Birdaha koşarmıyım? Yarışın son 10km kala cevabım kesinlikle hayır olurdu. Ama Yarış bittikten sonra aslında seneye 80K denenebilir demeye başladım. Biz akıllanmayız.

20 Ağustos Cuma öğleden sonra RunABike ekibinden arkadaşım Ali birlikte Gaziantep’ten yola çıktık, çadırda konaklamayı tercih ettik ve bu fikrimin ne kadar isabetli olduğunu Ali’nin kamp malzemelerini görünce anladım. Şu hayatta kamp yapmaya karar verirsem kesinlikle bunu Ali ile yapardım. 6 saatlik bir yolculuk sonucu saat 22:30 gibi kamp alanına ulaştık. Gaziantep’ten gelen RunABike ekibi de yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Cenk karavanı ile gelmişti, karavan bizim yarış dışında takımın toplanma yeri oldu, koşu vesilesi ile hem karavan hem çadır hayatını görmüş olduk. Bu arada takım arkadaşımız Zafer’in 160K parkurunda ilk 40km’lik etabı bitirdiği haberi geldi, tüm ekip coşkuyla karşıladık. Ne büyük bir işe kalkıştın Zafer. Drop Bag noktasında beslenmesini, ayakkabı, elbise değişimini büyük dikkatle bazen imrenerek izledik. Büyük saygı duyarak, türlü tezahüratlarla Zafer’i 2. 40km lik etaba yolcu ettik, artık onunla sabah, biz yarışa başlarken görüşeceğiz.

Sonrasında dinlenmek için çadırlarımıza geçtik. Kamp alanı ile ilgili söylenecek çok şey var. Organizasyon hakkında tek olumsuz not verebileceğim bölüm burası. Öncelikle geceleri acayip rüzgarlı bir alan (buna organizasyonun yapabileceği bir şey yok), çadırlar çok sarsılıyor, özellikle ilk defa çadırda kalacak olanlarda uykuya dalamama gibi bir sıkıntı olabilir. Çadır alanı olarak ayrılan bölüm çok kumlu bir alana yapılmış. Geceleri şiddetli rüzgarda her yer kum oluyor, şöyle ki gece uyurken burnuma sürekli kum kokusu geliyordu. Tuzgölü Ultra özellikle hem kamp yapıp hem de koşmak isteyenlerin özellikle tercih ettiği bir yarış, o sebeple kamp alanının iyileştirilmesi gerekiyor. Bu alanda diğer sıkıntı tuvaletler, sayıca kesinlikle yetersiz ve hijyen konusunda çok takıntıysanız sıkıntı yaşama ihtimaliniz yüksek. Allah’tan üniversite yıllarında çok kez çadırda kaldığım için iyi bilirim o ortamları o sebeple ne uyumada ne de diğer konularda çokta sıkıntı yaşamadım. Sabah tuvaletlerde sıra olabileceğini tahmin ederek saat 5 te uyanıp tuvalet işini halettim, yarış kitlerini teslim alıp muz,nutella ve ekmekten oluşan kahvaltımı atıştırdım. Sıvı dolayısıyla elektrolit kaybını düşünerekten yarım sporcu içeceği içtim. Sonrasında RunABike ekibinden arkadaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdik, 40km sonra finishte buluşmak üzere sözleştik.









            Yarış tam saat 7 de start aldı, ilk saatler ortam tam ısınmadan alabildiğim kadar yol almaktı niyetim, ilk 30km CP deki duruşlarım hariç hiç yürümeden koşmayı planlıyordum, bunu da az çok gerçekleştirdim. Parkur düz bir şekilde tuzgölünün içine doğru gidiyor. Başladıktan 5 km sonra Zafer ile karşılaştık. Zafer 85. Km yi koşuyordu ve gece boyunca uyumadan koşmasına rağmen iyi görünüyordu, 100 mili yarılamıştı. Kısa süre onunla koştuk, fotoğraf çektirip ayrıldık.



10. Km de bir Cp var bu CP de çokta vakit kaybetmeden 2 hurma yanıma alarak çıktım. Bundan sonra parkur bir üçgen yapıyor. Üçgenin tepe noktasını CP olarak kabul ederseniz bu noktadan başlayarak çevresi 10km olan 2 üçgen şeklindeki parkuru koşmanız gerekiyor. Her üçgenin diğer 2 köşesine bulunan bileklik noktalarından alacağınız bileklikleri her 10km sonra döneceğiniz CP’ye getirmeniz gerekiyor.






              20. km bitiminde geldiğim Cp de yine vakit kaybetmeden sularımı yeniledim. Biraz kraker ve yine hurma alıp çıktım CP’den. Yarışın yarısı olmuş güneş etkisini göstermeye başlamış haliyle tempom düşmeye başlamıştı. Psikolojik savaş başlıyordu yavaş yavaş. Ben Cp’den çıkarken RunAbike ekip arkadaşım Ali Cp ye girdi, selamlaşıp çıktım. Bu kontrol noktasında bir tuvalet olmaması çok kötü. Yarış başlamadan önce çok sporcu içeceği içmem sonucu tuvaletim geldi,25 km civarı kendimi sıktım ama artık dayanacak durumum kalmadı, yapabileceğim bir şeyde yoktu. Arkamdan gelen grup ile aramda baya bir mesafe olmuştu. O sınırsız beyazlıkta rüzgarın yönünü hesaplayarak def-i hacet etmek zorunda kaldım, ilginç bir tecrübe oldu… Koşu boyunca rüzgar bazı bölümlerde baya şiddetlendi, aslında sıcakta serinleme şansı olması gerek ama kuru ve sıcak olduğu için bu pek mümkün olmadı.

30km bitiminde Cp de Zafer ile yeniden karşılaştık. Artık iyice durgunlaşmıştı. Biraz muhabbet ettik,100km bitmişti,morali çok iyiydi. Yanına ağrı kesici almayı unutmuştu benden istedi,Allah’tan ben yanıma almıştım. Benim son 10 km kalmıştı ve o 10km yi nasıl bititeceğimi düşünürken Zafer daha 60km koşacaktı. Fiziksel hazırlığın yanında hele de Tuz Gölünde psikolojik hazırlık yapmak gerek. O sırada Ali’de Cp ye girdi. Bana göre psikolojik olarak en zor kısmı Ali ile beraber koşmanın daha iyi olacağına karar verdim ve Cp’ den Ali ile çıkış yaptık. Bu CP de ayrıca peynir vardı ve bana o kadar iyi geldi ki iki tane yedim. Son bölüm sıcağın ve o beyazlığın sinir bozucu etkisiyle tamemen psikolojik mücadele olarak geçti. Bu parkurda en önemli malzeme gözlük .  Eğer gözlüğünüz olmasın bu parkuru koşmayı unutun. Ali ile 200m yürü 800m koş şeklinde ilerlemeye başladık. Bu iyi bir taktik oldu zaman zaman 300-700 veya 400-600 şeklinde yaptık. Bu taktik ile bir çok kişiyi geçtik. Sularımız son km de bitmişti, artık bitime 400-500m kalmıştı, biz o noktaya kadar zaman zaman Zeki Müren ve genellikle de caz müzik dinleyerek ilerliyorduk, hatta Zeki Müren dinlerken suluklarımızda rakı olmasını çok istedik, Cp’den de peynir alır koşarken ufak bir çilingir yapardık diye güldük. Bitirme takı artık göründü ve yarış bitti derken Ali’nin baldırına kramp girdi ve kendisin yere attı. Hemen krampa müdahale ettik, biraz germe yaptık, ayağa kalktı 2 adım atmadan bir daha girdi. Biraz dinlendirdik bu defa sıcağın etkisiyle başı dönmeye başladı. Sularımızda bitmişti. O sırada oradan geçen kadın bir koşucu arkadaşımız suyunu bize verdi. Son 10km de geçtiğimiz herkes bizi geçti bu sırada. Ama olsun bu tip koşularda bunlar normal zaten kiminle yarışıyoruz ki? Son 200-300 metreyi bitirip madalyamızı aldık. Çölden kurtulmuş gibi hemen su istasyonuna gidip kana kana su içtik.

Yarış boyunca 2 tane soda, 3lt su içtim. Yarım karbonidrat jeli, 2 dilim peynir, 2 adet hurma yedim. 10. Ve 30. Km lerde birer adet tuz tableti aldım. Yarışı yaklaşık 12 civarı bitirdim. Yarış sonu yemeği ve duşun ardından RunABike ekibiyle fotoğraf merasimi sonrası ekibin bir kısmını Antebe uğurladık. Ali, Ben ve Cenk Zafer’in 100 mil yarışını bitirmesini bekleyecektik.

Zafer yaklaşım 23:59 gibi 163km lik koşusunu tamamladı. Koşusunun son 2km lik kısmına eşlik etmek için Ali,ben ve Zafer’in sevgili eşi Çağdaş Tuz Gölünün karanlığına doğru yol aldık. Kısa bir beklemenin ardından ilerde tepe lambası ile Zafer göründü. Beklediğimizden daha iyi durumdaydı, koşuyor hatta biz onun hızına yetişmeye çalışıyorduk. Nihayet sağ salim finish çizgisini geçti. Finishte Ali’nin süprizi şampanya patlattık.

              RunAbike ekibini ayrıca başka bir yazıda anlatmak gerek. Müthiş bir ekip, Gaziantep’te patika koşusunda şehrin tek koşu takımı, günden güne yeni katılımlarla büyüyen bir aile olduk. Hem koşuyor, hem eğleniyoruz. Öyle ki; Zafer her dropbag noktasına geldiğinde ekip olarak o noktada bekliyor oluyorduk. Hatta oradaki görevli kadın arkadaşlardan biri artık dayanamadı ‘’ Ya siz hiç buradan gitmiyor musunuz? ‘ diye takıldı.

 



 


              Yarış sonunda RunAbike ekip arkadaşım Ercüment Erbaş 40K parkurunda yaş grubunda 3. Oldu ve ayrıca Zafer Özer hem 100 mili bitirerek hem de kendi yaş grubunda 3. Olarak bu yarışta duble yapmış oldu. Kendisi ayrıca Gaziantep’in ilk 100 mil yarışçısı oldu. Bu ekiple daha çok kilometreleri daha çok yarışları birlikte koşarız.




 

                                                                                                                                Eylül 2021

                                                                                                                                Mustafa KAYA

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder